Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi, "Çocukların öfkeyle, nefretle, sevgisizlikle, şiddetle büyüdüğü bir ortamda, gelecek hiç kuşkusuz karanlık olur. Çocukların eline ne taş, ne kağıt mendil yakışıyor. Çocukların eline en çok kalem yakışır, kitap yakışır. Çocukların sevgiyle, şefkatle, eğitimle büyüdüğü bir toplumda gelecek de aydınlık olacaktır. Bir Umut, Bir Ufuk' projesinin bu anlamda hayırlı neticeler getirmesini temenni ediyorum" dedi.
Emine Erdoğan Hanımefendi, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEMDER) tarafından düzenlenen, Suriyeli kadınların mesleki eğitim, istihdam ve topluma uyumunu hedefleyen "Bir Umut, Bir Ufuk" projesinin, Ümraniye Belediyesi ev sahipliğinde Mehmet Akif Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen açılış ve tanıtım programına katıldı.
Konuşmasına, Suriyeli katılımcıları Arapça ve diğer konukları selamlayarak başlayan Emine Erdoğan, Suriye'nin zor ve çetin şartlarından kaçarak ülkeye gelen Türkiye ve Suriyeli kardeşler arasında bir uhuvvet, kardeşlik örneği yaşandığını söyledi.
Dünyada benzerine rastlanmayacak bir dayanışma gösterildiğini belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu kardeşliğin tarihsel kökenleri var elbette. Halep'le Bursa, Şam ile Konya birbirinin kardeşidir. Aramızda kültürel farklılıklardan çok aynılıkları konuşabiliriz. Aynı yollardan geçmişiz, aynı sudan içmişiz biz. Biraz gayretle, farklılıklarımızı aynı potada eritip, birlikte yaşamanın şartlarını oluşturabiliriz, Suriyeli kardeşlerimizin yükünü hafifletebiliriz. Mülteci olmak, vatanından ayrı kalmak hiç kolay değil. Özellikle de böyle ortamlarda kadın olmak en zoru. Hem savaşın psikolojik boyutu, hem fiziki şartları en çok kadınları yoruyor. Üstelik bu yorgunluğa bir de çocukların mesuliyeti girince, hayat şartları iyice ağırlaşıyor. Devletimiz Suriyeli kadınlarımızın yüklerine özel bir ihtimamla omuz veriyor. Kamplarımızda kadınların özel ihtiyaçları hususen dikkate alınıyor.”
Kamp dışındaki kardeşlere sivil toplum kuruluşları, millet olarak kol kanat gerildiğine dikkati çeken Emine Erdoğan, "Bu çerçevede TOGEMDER, çok anlamlı bir proje başlattı. Kadınların topluma entegrasyonunu kolaylaştıracak dil eğitimi ve istihdamına yönelik mesleki eğitim girişimi son derece önemli bir adımdır. Dil öğrenmek, yaşadığınız toplumla kaynaşmanın en öncelikli hedefidir. 'Bir Umut, Bir Ufuk' projesinin ilk adımını birlikte atmıştık. Sultanbeyli ilçesinde karanlığa sövmek yerine bir mum yakmıştık. Şimdi, diğer pilot ilçemiz Ümraniye'de yeni bir ışık yakıyoruz. Türkçe eğitimi almak, kadınlarımıza yeni yollar açacak inşallah, toplumla kaynaştıracak, istihdam imkanlarını artıracaktır. Ekonomimize katkı sağlamak yanında kendi geleceklerini, çocuklarının istikbalini iyileştireceklerdir. Grafik tasarımdan kuaförlüğe, hazır giyimden hediyelik eşyaya farklı alanlarda eğitimler alarak kayıp yılları telafi edeceklerdir. Tüm bu süreçlerin Suriyeli kardeşlerimize aynı zamanda terapi olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.
- "Dayanışmanın gücüne inanıyor, çabanın meyvesine güveniyoruz"
"Savaşın ağır travması, bu sosyal ortamların birleştirici gücü sayesinde daha kolay atlatılır" diyen Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnşallah projenin diğer ayağı Üsküdar’da yapılacak, böylece İstanbul'un üç ilçesinde yoğun biçimde yaşayan Suriyeli ailelerin sorunları yakından gözlemlenecektir. Burada belediyelerimize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Sivil toplum kuruluşlarımızın açtığı bu yolu güçlendirmek gerek. Aynı şekilde özel sektörün, iş adamlarımızın desteği gerek. Allah’ın izniyle bu güç birliği yapıldıktan sonra üstesinden gelinemeyecek sorun yok. Dünyada sığınacağımız en sağlam kale, Allah rızası için yaptığımız işlerdir, dünya imtihanlarına karşı göstereceğimiz sabırdır. 2011 yılından bu yana Suriye'de yaşananlar, insanlığın kanayan yarası haline gelmiştir. Fakat inşallah bu yara bir gün dinecektir. Biliyorum, ülkenize, şehrinize, mahallenize dönmek içinizde bir ukdedir. Rabbim inşallah nasip eder. Fakat o güne kadar üzerimize düşen, yaraları dindirmek, kayıpları telafi etmektir.”
Dil öğrenmenin, zor olduğu kadar keyifli olacağını dile getiren Emine Erdoğan, bu eğitimin insanı yeni dünyalar ile tanıştırdığını, onlara yeni kapılar açtığını ve çocuk eğitiminde yardımcı olduğunu vurguladı.
Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sizin bilinçli olmanız gelecek nesillerin de kurtuluşudur. Çocukların öfkeyle, nefretle, sevgisizlikle, şiddetle büyüdüğü bir ortamda, gelecek hiç kuşkusuz karanlık olur. Çocukların eline ne taş, ne kağıt mendil yakışıyor. Çocukların eline en çok kalem yakışır, kitap yakışır. Çocukların sevgiyle, şefkatle, eğitimle büyüdüğü bir toplumda gelecek de aydınlık olacaktır. 'Bir Umut, Bir Ufuk' projesinin bu anlamda hayırlı neticeler getirmesini temenni ediyorum. Emek veren herkesi tebrik ediyorum. Dünyada savaşların ve çatışmaların gölgesinde yaşamak zorunda kalan tüm kadınların ve çocukların, kavli ve fiili dualarla yanındayız. Dayanışmanın gücüne inanıyor, çabanın meyvesine güveniyoruz. Bu duygularla hepinizi sevgiyle selamlıyor, sizleri Allah'a emanet ediyorum."
-"Hala okula gitme imkanı bulamayan Suriyeli çocuklar var’’
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya ise, "Hala okula gitme imkanı bulamayan Suriyeli çocuklar var. AB vermiş olduğu sözleri geciktirmeksizin bir an önce yerine getirmelidir. 3 milyar avronun da söz verildiği gibi Türkiye'ye bir an önce destek anlamında verilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum" dedi.
Bakan Kaya, dünyanın farklı coğrafyalarında kadınların, çocuklarla birlikte göçlerin ve savaşların en büyük mağduru olduğunu, doğal afetlere, teröre, yoksulluğa, savaş sonucu yaşanan göçlere karşın kadınların aile ve toplumu bir arada tutmaya devam ettiğini anlattı.
Bakan Kaya, şöyle konuştu:
"Ülkemizde 3,2 milyon Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Annesi ve babasını ailesini kaybetmiş çokça Suriyeli çocuk olmasına rağmen, Suriyeli kadınlar, akrabalarının çocuklarına sahip çıktı. Bugün kimsesiz kalmış tüm çocuklara sahip çıkan bir bakanlığız. Bizim korumamız altında sadece 330 Suriyeli çocuk var. Bu da Suriyeli kadınların akrabaların çocuklarına nasıl hassasiyetle sahip çıktığının aslında bir göstergesi. Umuyoruz ki en kısa zamanda diplomatik bir çözümle birlikte çözüm sağlansın, Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerine ve vatanlarına geri dönme imkanı bulabilsin. Türkiye bu noktada da her zaman Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde öncü oldu. Cumhurbaşkanımız Suriyeli kardeşlerimizin vatanlarındaki savaşın son bulması için her platformda öncü oldu ve girişimleri hala sürüyor."
Kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin Suriyelilere barınma, gıda, eğitim, sağlık ve psikososyal destek sağlayarak her alanda yanlarında olunduğunu dile getiren Bakan Kaya, 10 ilde kurdukları 26 geçici barınma merkezinde Suriyelilere hizmet verdiklerini, vermeye de devam ettiklerini aktardı.
Bakan Kaya, "Barınma merkezlerinde 230 bin Suriyeli kardeşimiz hayatını sürdürüyor ama geri kalanı barınma merkezleri dışında, şehirlerimizde yaşıyor. Bugün Türkiye sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, gönüllülerle birlikte 30 milyar doların üzerinde Suriyelilere destek oldu. Ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli mültecilerin yüzde 71’ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Dolayısıyla kadın ve çocuklara yönelik yürütülen sosyal uyum çalışmaları ayrı bir önem kazanıyor" diye konuştu.
Gerek kamplarda gerekse şehirlerde Suriyeli çocukların eğitim-öğretim imkanları için seferber olduklarını ama hala okula gitme imkanı bulamayan Suriyeli çocukların olduğuna dikkati çeken Bakan Kaya, şöyle devam etti:
"Bunların her birinin de eğitim hayatı içine katılması için Avrupa Birliği vermiş olduğu sözleri de geciktirmeksizin her türlü bürokrasiden arındırarak bir an önce yerine getirmelidir. Burada aynı zamanda çocukların geleceği söz konusu. 3 milyar avronun da söz verildiği gibi Türkiye'ye bir an önce destek anlamında verilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Son altı yıl içerisinde 276 bin Suriyeli çocuk dünyaya gözlerini Türkiye'de açtı. Bu sosyal uyumun ne kadar önemli olduğunu gösteren bir rakam. Savaş gerçekten toplumlarda çok derin bir yara açtı. Bu yara, kadınların ve çocukların zihninde, hiç kapanmayacak bir yaradır.”
Bugüne kadar 300 bin Suriyeli kadına ve çocuğa psiko-sosyal destek hizmeti sunduklarını kaydeden Bakan Kaya, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet mağduru olan Suriyeli kadınlara ve çocuklarına yönelik de bakanlığın hizmetleri olduğunu belirterek, "Bakanlığımıza bağlı Kadın Konukevi ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde Suriyeli mülteci tüm kadınlara koruyucu ve önleyici hizmetler sunuyoruz. 2017 yılında toplam 350 Suriyeli kadın beraberindeki 400 çocuğuyla bakanlığımızın Kadın Konukevi ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinden destek almış durumda" ifadelerini kullandı.
Suriyeli kadınların çalışma hayatına kazandırılmasına yönelik çabalarından dolayı TOGEMDER'e ve yerel yönetimlere Suriyeli kadınlar adına teşekkür eden Bakan Kaya, projeyle Suriyeli kadınların hem Türkçe öğreneceğini hem de meslek edineceklerini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından merkezde eğitim alan kadınları ziyaret eden Emine Erdoğan Hanımefendi ve Bakan Kaya, sınıfları gezerek Suriyeli ve Türk kursiyerlerle sohbet etti. Emine Erdoğan, yapılan çalışmaları çok beğendiği söyledi.
Programın sonunda, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirildi.